| Profesör Alımları | |
|
+7Vilcjo Vilhelm Ysabél Nerissa Kendrick Arianna Raeburn Noreén Yvetta Kendrick Christian B. August Aurora A. R. Octavianus Dungeon Master 11 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Dungeon Master Yönetici
Mesaj Sayısı : 76 Kayıt tarihi : 04/08/12
| Konu: Profesör Alımları C.tesi Ağus. 18, 2012 9:28 pm | |
| √Karanlık Sanatlara Karşı Savunma(Alım Zorluğu: 9/10): √İksir(Alım Zorluğu: 8/10): Uçuş(Alım Zorluğu: 8/10): Kehanet(Alım Zorluğu: 8/10): Astronomi(Alım Zorluğu: 8/10): √ Sihirli Yaratıkların Bakımı(Alım Zorluğu: 8/10): √ Asa Bilimi(Alım Zorluğu: 8/10): √ Mitoloji(Alım Zorluğu: 8/10): Muggle Araştırmaları(Alım Zorluğu: 8/10): √ Sihir Tarihi(Alım Zorluğu: 8/10): √ Biçim Değiştirme(Alım Zorluğu: 8/10): √ Tılsım(Alım Zorluğu: 8/10): Cisimlenme(Alım Zorluğu: 8/10): √ Bitkibilim(Alım Zorluğu: 8/10):
*Müdür Yardımcısı ve Bina Sorumluları ilerleyen vakitlerde bizim tarafımızdan seçilecektir.
* Yanında √ işareti olan derslerin profesörleri mevcuttur.
Başvurular için:
Ders: Örnek RO: Seçtiğiniz Ders İle Alakalı Örnek Ders Konusu(3 Adet): | |
|
| |
Aurora A. R. Octavianus Mitoloji Profesörü
Gerçek İsim : Gözde Kan Durumu : Safkan Taraf : Karanlık Mesaj Sayısı : 15 Kayıt tarihi : 04/09/12 Yaş : 34
| Konu: Geri: Profesör Alımları Çarş. Eyl. 05, 2012 7:08 am | |
| Ders: Mitoloji
Örnek RO:
Heyecanını yatıştırmak amacıyla iki tane daha naneli şeker aldı ağzına. Midesinde uçuşan kelebekler, beyninde dolaşan onca cümle, hayal sanki iyi bir şeylerin baykuşu gibiydi. "Evet Aph, bunu başarabilirsin." diyordu iyi kalpli yanı. "Aph deme bana seni gerizekalı beni adım Aurora!" diye sitem ederken diğer yanı çoktan Londra'ya inmişti uçak. Yanına gelen hostesin küçük bir dokunuşuyla sıçradı yerinden. Merdivenlerden aşağı uçarcasına indikten sonra kolundaki asasını bir kez -bu kaçıncı bir kez olduğunu hiç bilmiyordu- daha kontrol ettikten sonra kolundaki küçük çantasıyla birlikte tren istasyonunun olduğu yere cisimlenmek için etrafına baktığında havaalanının hayli kalabalık olduğunu gördü. Pistin olduğu yerden binaya girmek için olan kapıdan içeri girdi ve gözleri lavaboyu aradı. Biraz etrafına bakınmıştı ki sağ tarafında erkekleri girdiği lavabo olduğunu gördü. Seri adımlarla lavaboya girerken rezil olabileceğini düşünmemişti. İçeri attığı adımla birlikte bütün beylerin ona bakması kaçınılmazdı tabii ki. Bir an tereddüt ettikten sonra aksi ve sinirli bir ses tonuyla “İşinize bakın siz.” dedi. Aslında biraz tuhaftı. Yani hepsi.. Bunun üzerine daha fazla kafasını yormadan sol taraftaki ilk kabine girdi. İçeride hareket edilecek alan kısıtlıydı ancak Aurora bunu sorun etmedi kendisine. Zarif hareketlerle dönerken alıştığı garip duygunun esiri oldu. Sanki tüpün içerisinden geçiyordu. Tüp o kadar dardı ki geçmek için nefesini tutması gerekiyordu. Bu duyguya yıllardır aşinaydı genç cadı. 22 yaşında olduğu ve 5 yıldır cisimlendiği düşünülürse alışmaması olağandışı bir şey olurdu. Hogsmeade’ın buram buram büyü kokan havasını içine çektiği anda rahatladı. Kolunu, bacağını ya da vücudundaki herhangi bir yeri septireceğinden oldukça korkuyordu. Biliyordu ki korkusu sayesinde kendisini septirmiyordu. Ciğerlerine çektiği temiz hava ile Hogwarts’ın tanıdık yoluna doğru yürümeye başladı. Aslında kendisi de biliyordu direk Hogwarts’a gelebileğini –elbette uç uç tozuyla ve haberli olarak-. Fakat öyle çok özlemişti ki Hogsmeade’a gezi düzenlendiği zamanları. Arkadaşlarıyla birlikte Madam Rosmerta’nın hanında kaymak birası içip Hogwarts’a geri dönüşleri.. Çok özlemişti Aurora ve bu yüzden Profesör olarak Hogwarts’a dönmeyi istiyordu. Aurora bu düşüncelerle yürürken çoktan Hogwarts’a geldiğini gördü. Bu yol gerçekten bu kadar kısa mıydı yoksa Aurora mı hızlı yürümüştü? Okulu bahçesinden girdikten sonra kolundan asasını çıkardı ve müdürün olduğu yere doğru kırmızı kıvılcımlar çıkardı. Kapının açılmasını bekliyordu ancak açılmadı. Buna şaşıran Aurora bir kez daha asasını hafifçe sallarken kapı ağır ağır açıldı. Sanki bir Muggle kapıyı elleriyle açmayı deniyordu. Hafifçe aralık kapıdan içeri girdiğinde gerçekten birinin kapıyı elleriyle açtığını gördü. Adamı tanımıyordu, gerçi tanıması da gerekmiyordu. Büyük Salonun dışındaki merdivenlerden hızla çıktı. Merdivenler eskisi gibiydi, yer değiştirmeyi seviyorlardı. Hızla yukarı çıktığında nihayet merdivenler son bulmuştu. Artık yürümesi gerekiyordu. Ağır ağır, içine sindirerek yürürken gözünün önünde canlanan anılara kaptırdı kendini. Bir sarsıntıyla birlikte anılar uçup gitti. Tam laneti savuracağı anda müdürle çarpıştığını gördü ve utandı. Nasıl aklından çıkmıştı müdürün onu bekleyeceği? “Be- be- ben çok özür dilerim Sayın Müdür. Be- be- ben görmedim sizi ve sa- sa- sanırım bu işimin başlamadan biteceğinin göstergesi.” Ahh! Nasıl böyle bir hataya düşebilmişti? Kendisine lanet etti anca Müdürün yüzüne baktığında içten bir gülümsemeyle karşılaştı. Yüzüne taktığı mahcup, utangaç gülümsemeyle birlikte dönen merdivenlerden birlikte çıktılar. Henüz bir şey söylememişti Müdür ancak umutluydu Aurora. Mitolojiye zaten ilgisi vardı. Özellikle Yunan ve Mısır mitolojisi ilgisini çok çekiyordu. Birlikte odaya çıktıktan sonra koltuğa oturdu ve söze başladı. “Efendim mektubumda da dediğim gibi Mitolojiye Hogwarts’da ders aldığımdan beri ilgim var. Yunanistan ve Mısır’da bizzat bulundum. Mitolojileri hakkında oldukça bilgim olduğunu düşünüyorum ve tek istediğim bu bilgilerimi yeni nesil büyücü ve cadılara anlatabilmek. Bilgilerimi paylaşmak istiyorum. Ve biliyorsunuz ki-“ Sözünü yarıda kestiğinde içimdeki umut ışıkları sönmüştü. “Biliyorum Aurora. Ve bu görüşmeyi kısa tutmayı düşünüyorum. Dilersin ki hazırlanmaya ihtiyacın var. Ve aramıza hoş geldin Au- Profesör Octavianus.” Konuşması bittiği anda nasıl bir ruh halinde olduğunu kendisi bile bilmiyordu. Evet sonunda Profesör olarak Hogwarts’a geri dönüyordu nihayet ve.. ve.. ve bu Aurora için her şeydi. “Teşekkür ederim Sayın Müdür. Elimden gelen her şeyi yapacağıma size söz veriyorum. 1 Eylül’de görüşmek dileğiyle.” Yüzündeki gülümsemesi otuz iki diş olduğunda odadan mutlu bir cadı olarak ayrıldı. Merdivenlerden koşarak inerken aklındaki tek şey artık Mitoloji Profesörlüğünün Aurora Aphrodite Rose Octavianus’tan sorulacağıydı.
Seçtiğiniz Ders İle Alakalı Örnek Ders Konusu(3 Adet): Yunan/Roma Mitolojisindeki Tanrılar/Tanrıçalar/Kahramanlar/Titanlar ve Daha Fazlası Yunan Mitolojisinin Yaratılışı Roma Mitolojisi
| |
|
| |
Christian B. August Mürit&Yönetici
Gerçek İsim : Taha. Kan Durumu : Safkan. Taraf : Mürid-i. Mesaj Sayısı : 59 Kayıt tarihi : 29/08/12 Yaş : 104
| Konu: Geri: Profesör Alımları Çarş. Eyl. 05, 2012 7:15 am | |
| | |
|
| |
Noreén Yvetta Kendrick Mürit
Kan Durumu : Safkan Mesaj Sayısı : 14 Kayıt tarihi : 05/09/12 Yaş : 33
| Konu: Geri: Profesör Alımları Çarş. Eyl. 05, 2012 8:30 pm | |
| Sihir Tarihi Bir yandan olası çözümler zihninde belirirken, bir yandan ise dikkatini bakanlık mensuplarına vermeye çalışmasının ardında bocalıyor gibiydi lakin yine de otoriter duruşundan ödün vermiyor, göz bebeklerini çevreleyen donuk mavi tonlarında belirginleşen gerçeği amansız bir gayretle perdelemeye çalışsa dahi duygularının anlaşıldığına dair hissin ayan beyan farkında, zira bu duruma aldırış etmiyor gibi görünsede içten içe sığ bir cadı olduğu gerçeğini de yadsımıyordu ne yazık ki. Gözleri tıpkı kendisi gibi genç ve başarılı büyücünün üzerinde takılı kalmıştı. Başıyla onayladığı adamın yapacağı konuşmayı ilgi ile beklerken, dirseğini masanın pürüzsüz yüzeyinde kırıp yuvarlak hatlara sahip kusursuz çenesini sağ eli üzerine alarak düşünceli bir tavır takınmaktaydı. Genç adam sözcüklerini bir bir sıralayıp adeta kendisini hedef alırken düşüncelerinin diğer bakanlık çalışanları tarafından onaylanıp onaylanmayacağı merak konusuydu. Anlaşılan o ki görevinde henüz tecrübesiz sayılabilecek derecedeki yeni Başhakim bu konuda daha hoşgörülü ve adil olmaktan yanaydı. Peki, ama gece yaratığı Bonheur’a bu denli hoşgörü ve adalet kırıntısı göstermekten yana mı kullanmıştı tercihini? Elbette ki yapılan hatanın sonucu aynı derecede sorumluluk getirecekti, ki zaten Que’nin en başından beridir bu konuyla ilgili kararı belliydi, bütün bu toplanma gösterisi sadece bir nevi teferruat sayılabilirdi. Her ne olursa olsun adalet duygusunu diğerlerine aşılayabilmek yapacağı en akıllıca yatırım olurdu. Adamın savurduğu sözlerin yaratacağı tepkiden emin olarak diğerlerine döndüğünde hepsinin gözlerinde fikir çatışmalarının yaşandığı aşikârdı. Bu sefer konuşma sırasını Seherbazlardan bir tanesine yönlendirmişti, bakalım onlar bu konu hakkında ne düşünüyorlardı? Elbette bu olayı sonlandıracak olanların düşünceleri de bir açıdan önemli sayılabilirdi sonuçta infaz onların avuçlarındaki asalardan çıkacak bir ehemmiyetti. Kadının sıraladığı düşünceleri Que’ninkilerle örtüşecek türdendi lakin daha önemli bir kısmı da gözler önüne sermekten geri kalmamıştı, öğrenciler. Büyücülük okullarının sıkı korumalarla kuşatıldığı bir gerçekti lakin güçlü bir büyücünün bile katledilebiliyor olması bu durumla büyük bir tezat oluşturuyor ve güvenliklerini ister istemez yetersiz kılıyordu. Öncelik olarak okulların daha sıkı korunmasını sağlamak başlıca görevleri olmalıydı, bu görev sanırım yine Seherbazların maharetine bakıyordu. Güçlü büyüler ve okula temin edilen bazı görevlilerle bu konu fazlasıyla aydınlatılabilirdi, zira esas konu bununla kısıtlı da değildi. Bayan Leconte’yi başıyla onayladıktan sonra başka bir düşünceyi daha duymak için yeltenmişti. Her birinin görüşlerini alarak ortak payda da buluşmak en doğrusuydu sanırım. Ardından yine genç bir cadının konuşması ile devam etti uzun uzadıya devam eden hararetli toplantı. Genç kadının her bir sözcüğünde zihnine kazınan düşünceler Que’yi oldukça rahatsız ediyordu, kurtadamlarla işbirliği yapma düşüncesini kendi menfaatlerine yontmaları ne kadar akıllıca sayılabilirdi ki? Büyü dünyası daha önce bu denli karışık ilişkilere göz yummuş muydu acaba paslanmış tarihinde. Yaratıklara karşı yaratıklardan medet ummak, kulağa oldukça ilginç geliyordu doğrusu. Zaman kavramı sıkılgan bir tavırla miskin hareketlerini sıralıyordu sanki, geçmek bilmeyen saatler eşliğinde. Etrafında dönen fısıldaşmalar en sonunda yerini gerçek bir konuşmaya doğru savurabilmişti. Mr. Carvellion konuşmasına başladığı an gözlerindeki ifadeden bu konu hakkında ne kadar ciddi bir tavır takındığı belli oluyordu. Ve adamında görüşleri birçoğunun dile getirdiği şekliyle örtüşmekteydi, lakin tecrübeli hâkimin kullandığı sözcüklerden bu konuda daha fazlasını istediği de gün yüzüne çıkardığı bir gerçeklikti. İnfaz kimisi için şiddetle uygulanması gereken bir çözüm iken kimisi için doğacak yeni kayıpların sadece olası bir nedeni olarak yorumlanıyordu. Kurt adam fikri de tıpkı Carvellion ve Northwood da olduğu gibi birçoğu tarafından da kabul edilebilir cinstendi. Bu konuyla ilgili olabildiğince seri bir karar vermesi ve gerçek bir çözüm sunarak, başarısızlığa uğramasından büyük haz duyacak bakanlık üyelerine karşı bu sorundan büyük bir zaferle çıkması gerektiğinin de bilincindeydi. Havaya doğru uzanmış bir el iliştiğinde derin mavi gözlerine bir nevi saygıyla başını hafifçe öne doğru eğerek kadını onaylamıştı. Bayan Eason bu toplantıda belki de hürmet duyduğu tek cadı sayılabilirdi. Geçirdiği tecrübeler ve başarılı geçmişi kadına olan saygı ve sevgisini körüklüyordu. Eason da düşüncelerini paylaşır paylaşmaz bu süre zarfında kendi zihninde oluşan düşünceleri sıralayabilmek için boğazını nazik bir tavırla temizleyerek tüm dikkati üzerine çekmişti. Her bir meraklı gözün üzerinde gezindiğinin ve dudakları arasından çıkacak sözcükleri yermek yahut yüceltmek için sabırsızlıkla beklediklerinin farkındaydı. İşte bu yüzdendir ki ivedi bir tavırla “Görüldüğü üzere birçoğunuzun fikirleri birbiriyle örtüşmekte, bundan yola çıkarak; öncelikli olarak Büyücü Okullarının güvenliğinin arttırılması ve gerektiği takdirde bu bölgelere Seherbaz atanması, ayrıca kontrolsüz bir davranışla Mr. Bonheur’u katleden yaratığın bir an önce infaz edilmesi lakin kan emiciler arasında geçerli bir anlaşmanın kurulması, kurulamadığı takdirde önlemlerin arttırılarak kurtadamlarla işbirliği fikrine sıcak bakılması ve son olarak da Büyücü Dünyasının güvenliğinin arttırılabilmesi için Seherbaz atamalarının en üst düzeye çıkarılmasına karar verilmiştir. Herhangi bir noktada itirazı olan varsa şuanda çıkıp itirazını beyan edebilir, zira kan emiciler yasası tekrar gözden geçirilerek yeniden düzenlenecektir. Bu düzenleme tarihi sizlere bildirilecektir. Toplantı bitmiştir.” Son sözcüklerinin ardından kiminin yüzünde memnun, kiminin yüzünde ise hoşnutsuz lakin bu durumu dile getiremeyecek kadar çekingen bir ifade belirginleşmekteydi. Bakalım genç bakanın düşünceleri diğerleri tarafından ne denli olumlu tepkiler alabilecekti... Hogwarts Tarihi Hogwarts Kurucuları - Muhteşem Dörtlü Salem Cadı Avı Faciası | |
|
| |
Christian B. August Mürit&Yönetici
Gerçek İsim : Taha. Kan Durumu : Safkan. Taraf : Mürid-i. Mesaj Sayısı : 59 Kayıt tarihi : 29/08/12 Yaş : 104
| Konu: Geri: Profesör Alımları Çarş. Eyl. 05, 2012 10:48 pm | |
| Müritler kurgu gereğince meslek edinemiyorlar şuan için. | |
|
| |
Arianna Raeburn Biçim Değiştirme Profesörü
Mesaj Sayısı : 5 Kayıt tarihi : 05/09/12
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Eyl. 06, 2012 7:56 am | |
| x. Biçim Değiştirme x. Daha önceden eklemiştim zaten. x. Kaybolma Sihirleri Yanılsama Sihirleri Değiştirme Sihirleri | |
|
| |
Christian B. August Mürit&Yönetici
Gerçek İsim : Taha. Kan Durumu : Safkan. Taraf : Mürid-i. Mesaj Sayısı : 59 Kayıt tarihi : 29/08/12 Yaş : 104
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Eyl. 06, 2012 8:19 am | |
| | |
|
| |
Ysabél Nerissa Kendrick Sihir Tarihi Profesörü
Mesaj Sayısı : 4 Kayıt tarihi : 06/09/12
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Eyl. 06, 2012 8:03 pm | |
| Noreén Yvetta Kendrick yan karakterimdir. Mümkünse profesör rütbesini bu karakterime istiyorum. Başvuru daha önce yapılmıştır. | |
|
| |
Vilcjo Vilhelm Yönetici & Hogwarts Müdürü & Bitkibilim Profesörü
Gerçek İsim : Ege. Kan Durumu : Melez. Taraf : Раин Хазан. Mesaj Sayısı : 78 Kayıt tarihi : 01/09/12
| Konu: Geri: Profesör Alımları Perş. Eyl. 06, 2012 8:16 pm | |
| | |
|
| |
Edith Chevalier İksir Profesörü
Mesaj Sayısı : 3 Kayıt tarihi : 07/09/12
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Eyl. 07, 2012 3:41 am | |
| | |
|
| |
Ezio di Raniari Slytherin IV. Sınıf
Gerçek İsim : Hikmet Kan Durumu : Safkan Mesaj Sayısı : 66 Kayıt tarihi : 04/09/12
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Eyl. 07, 2012 3:56 am | |
| | |
|
| |
Loria Autumn Ravenclaw IV. Sınıf
Gerçek İsim : LoriaSympa Kan Durumu : Safkan (haberi yok) Mesaj Sayısı : 20 Kayıt tarihi : 04/09/12 Yaş : 31
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Eyl. 07, 2012 4:15 am | |
| Profesör adı bakılıyor. / Bu karakterim ana karakter. / Biçim değiştirme muskası, Şans muskası, Koruyucu Tılsımlar, Wingardium Leviosa vs. / Kabul edilirse karakteri açacağım efendim. ^^ | |
|
| |
Ezio di Raniari Slytherin IV. Sınıf
Gerçek İsim : Hikmet Kan Durumu : Safkan Mesaj Sayısı : 66 Kayıt tarihi : 04/09/12
| Konu: Geri: Profesör Alımları Cuma Eyl. 07, 2012 4:16 am | |
| | |
|
| |
James H. Dean
Gerçek İsim : Ali Kan Durumu : Safkan Taraf : Aydınlık Mesaj Sayısı : 1 Kayıt tarihi : 20/08/13 Yaş : 27
| Konu: Geri: Profesör Alımları Salı Ağus. 20, 2013 4:42 pm | |
| Ders:Uçuş Örnek RO: Evet o beklenen büyük gün nihayet geldi.Hogwarts'da ilk ders günü.Hava güneşli ama sıcaklığı ders için uygun.Birinci sınıfların ilk defa süpürgeyle buluşacakları bir an.Hepsinin o acemi tavırları ve sakarlıkları bana ilk süpürge bindiğim günü hatırlatır hep.Yavaş yavaş bahçeye doğru gitmeliyim.Sabırsız ve heyecanlı öğrencileri bekletmeye gelmiyor.Öğrencilere yaklaştıkça onların heyecanı daha artıyor bunu hissediyordum. -Merhaba arkadaşlar Uçuş Dersi'ne hoş geldiniz. Hepsi bir ağızdan: -Hoş bulduk profesör. -Evet arkadaşlar dersimizin ana konusu uçmak.Bunun için önünüzde bulunan süpürgelere ihtiyaç var.Tabi her büyücü süpürge kullanmaz.İyi büyücüler süpürgesiz de uçabilir.Evet süpürgenizin soluna geçin,sağ elinizi süpürgenin üzerine uzatın ve Yukarı! diye bağırın.
Öğrencilerin çabası taktire şayandı.Başaranlar olmuştu.Ama süpürgeyi yerinden bile oynatamayanları da vardı. -Hissederek çocuklar.Hissederek! -Profesör deniyoruz ama olmuyor.Süpürgemi bozuk.Dedi içlerinden ukala olanı. Hemen bilmişliğimi takındım ve çocuğa doğru yürüdüm. -Birazcık kenara çekil Fred. Fred hemen kenara çekildi.Bende hemen süpürgenin soluna geçip elimi uzattım. -Yukarı! diye bağırdım gür bir sesle.Süpürge o kadar hızlı gelmişti ki elime neredeyse dengemi kaybedip düşecektim.Devam ettim: -Gördün mü Fred? Demek ki bozuk değilmiş.Sen yapamıyor muşsun. Fred biraz utandı.Ben yerime geçtim ve deneyenleri izledim.Dersin sonlarına doğru ödevlerini verdim. -Çocuklar ilk günden ödev vermek istemiyordum ama sizin bu durumunuz bunu gerektirdi.Herkes bir daha ki derse bu hareketi başarmış bir şekilde gelsin.Yoksa bir daha ki derste arkadaşları uçarken o yerde sürekli dener.Ders bitmiştir.İyi günler.
Çocuklar korkmuştu.Göz dağı vermek her zaman iyidir.Sözünüz sürekli sayılır.Çocuklar yavaş yavaş dağılıyordu ama Fred denemeye devam ediyordu.Yanına gittim.
-Fred yeter artık sende gitmelisin yorma kendini ilk günden. -Profesör neden yapamıyorum. -Her şeyin bir zamanı vardır Fred.Zamanı gelince yaparsın hadi şimdi git. Fred yanımdan ayrılırken sürekli dönüp arkamdaki Quıddıtch sahasına bakıyordu.Bende geldiğim gibi yavaş adımlarla odama gittim.
Seçtiğiniz Ders İle Alakalı Örnek Ders Konusu(3 Adet):
-Temel Uçuş Hareketleri -Quidditch -İlleri Derece Binicilik | |
|
| |
| Profesör Alımları | |
|