Paola Flavio Ravenclaw IV. Sınıf
Gerçek İsim : Gök. Mesaj Sayısı : 16 Kayıt tarihi : 06/09/12
| Konu: Flavio, Paola Perş. Eyl. 06, 2012 10:02 am | |
| I frutti proibiti sono i più dolci 5 Ekim, gece, Roma Korku; insan kaçtığından korkarmış hep ve korktuğu bulurmuş onu saklandığı duvarların arkasında. Bulutlar bu lanetli geceden haberdarmış gibi simsiyahtı gökyüzünde ve Roma'nın taş basamakları bile ağlıyordu hıçkıra hıçkıra. Ay, parladığı yerden karanlık çıkmazları aydınlatırken bir çift ayak sesi yankılanıyordu ıssız alanda. Genç kadının beyaz parmakları siyah elbisesinin eteklerini sıkmaktan kıpkırmızı olmuştu ve gözyaşları yağmur damlaları arasına karışıp kayboluyordu. Gecenin karanlık perdesi arasından insanın kanını donduran bir kahkaha duyulurken kadının son köşeden dönmesine çok az kalmıştı ama esen rüzgar günahın kokusunu taşıdığında ona doğru vaktinin tükenmiş olduğunu iliklerine kadar hissediyordu. Güçlü parmaklar omzunu kavrayıp onu geriye doğru çekerken ellerini sanki ileride ulaşamadığı bir şey varmış gibi uzatmıştı ve arkasındaki korkunç adam kadının narin bedenine iştahla bakarken yıldızlardan daha parlak bir çift mavi göz parıldadı o sokağın köşesinde ve ay ışığının aydınlattığı sokakta küçük bir kız silueti belirdi. Derin bir çığlık yararken sessizliği, gölgeler içerisinde kalan adam genç kadının siyah elbisesini sıyırarak onu ıslak zemine yatırdı. Kadın ağlıyor, çırpınıyor ve yalvarıyordu ama adamın karanlık bakışları kaçmasını engelliyordu. En sonunda kadın günahkar aşığının kollarına bıraktı kendini ve küçük kız sokağın köşesinden izlerken onları çığlıklar ve yalvarışlar yerini hazla sarsılan bedenlerin inlemelerine bıraktı. Çamura bulanmış vücutlar bütün gece boyunca koyu kırmızı bir günahın esaretiyle yıkandı.
Di buona volantà sta pieno l’inferno İki yıl sonra, 3 Şubat, sabah, Paris Tahta evin her bir yanında yeni doğan bebeğin çığlıkları yankılanırken kulaklarını kapattı küçük kız. Bu çığlıkları duymak ona iki yıl önce tanık olduğu o korkunç geceyi hatırlatmaktan başka bir işe yaramıyordu. Gözyaşları yanaklarından aşağı süzülerek dudaklarında tuzlu bir iz bırakırken kendisini sakladığı dolabın içerisinde bir ileri bir geri sallanıyordu. Kulaklarını tıkasa bile o bebeğin çığlıkları tekrar tekrar zihninde dönüp duruyor ve kısık bir sesle 'şeytan dölü' diye sayıklıyordu. O geceden sonra aklının almayacağı şeylere tanık olmuştu. Kendisi, abisi ve ailesine henüz katılmış olan bebek; hepsi bir tecavüzün sonucuydu. Anneleri gizemli bir kadındı ve neden hep toplum içine girmediklerini şimdi anlıyordu kız. Hıçkırıkları ve sayıklamaları artarken büyük dolabın kapısı gıcırtıyla açıldı ve sıcacık parmaklar kulaklarını örten ellerinin üzerine kapandı. Mavi gözlerini korkarak araladığında kendisine gülümseyerek bakan abisini gördü. Şeytani bir gülümsemeydi bu; tıpkı onun gibi. Kendisinden birkaç yaş büyük olan çocuk küçük bedenini kucakladığında nefesi kızın saçları arasında dans ediyordu. '' Her şey bitecek, hepsi iyiliğimiz için.'' Yarı baygın şekilde çocuğun kucağında uzanırken ayakları üzerine indirildiğini hissetti. Titreyen elleriyle duvara tutunduğunda boş odanın içerisinde kucağında bebekle kendisine gülümseyen annesiyle yüz yüze geldi ve onların arkasında elinde bir yastıkla duran abisiyle. Kız tıpkı abisininkine benzeyen şeytani bir gülüşle annesine karşılık verdiğinde çocuk elindeki yastığı kadının yüzüne doğru hızlıca bastırdı. Doğumun etkisiyle güçten düşmüş beden birkaç kere boşa çırpındı, ardından kaskatı kesildi. Yastık çocuğun elinden yere yuvarlandığında bebek yüksek sesle ağlamaya başladı ve annelerinin dehşet içindeki yüz ifadesi gün yüzüne çıktı. Çocuk kıza doğru hızlıca koşarak onu kucağına aldı ve merdivenlerden inmeye başladı. ''Hepsi iyiliğimiz için.'' Arkasında bıraktıkları bebeğin çığlıkları kulaklarında çınlarken evi terk ettiler.
Meglio sola che male accompagnata 8 yıl sonra, Moskova, gece, 7 Nisan Bir Nisan sabahında daha kar yağıyordu Rusya'da. Genç kızın gözyaşları buz zemin üzerinde parçalanıyordu ve hıçkırıkları yankılanıyordu bütün ormanda. Sıcacık bir çift el yüzünü kavradığında buğulu gözlerini araladı ve yanağını genç adamın avuç içine doğru yasladı. Hıçkırıkları bütün vücudunu sarsıyordu; sevdiği adam, abisi elleri arasından kayıp gidiyordu. Bir anda gelen bu ölümü anlamlandıramıyordu. ''Ağlama Pietra'm.'' Genç kız elinin tersiyle göz yaşlarını kuruladı ve derin derin içini çekti. ''Adım artık Pieta değil, Marcus. Bana böyle seslenmekten vazgeç.'' Marcus'un yosun yeşili gözleri hüzünle dalgalandı ve yattığı yerden yukarı doğru uzanarak genç kızın dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurdu. Paola anında ona karşılık vermeye başladı ve dudakları arasından bir inleme kaçıverdi. Dudakları birbirinden ayrıldığında Marcus kısık sesle güldü ve genç kıza belki de son kez sıcacık bir sevgiyle baktı. ''İstediğin kadar adını değiştir, sen yine benim küçük kız kardeşim Pietra olacaksın. Tutkulu, hırçın, korunmaya muhtaç olmayan Pietra.'' Sözcükler kanlı dudaklarından kayıp boşlukta yayılırken Paola daha da yüksek sesle ağlamaya başladı. Kar taneleri genç adamın şakaklarına konuyor ve orada eriyip kayboluyordu. ''Anlamıyorum Marcus.'' Gözlerindeki ihtiyatlı bakışla sinsice gülümsedi Marcus ve ardından yorgun düşmüş bedeni öksürük krizleriyle sarsılmaya başladı. ''Anlaman gerekmiyor Pietra, biz şeytanın dölleriyiz unuttun mu? İçimizden birinin ölmesi gerekiyordu. Cehennemde görüşürüz sevgilim.'' Genç adam kızın alnına kanlı bir öpücük kondurdu ve dudaklarında masum bir gülümsemeyle kendisini ölümün kollarına bıraktı. Kıvırcık saçlarıyla bir Tanrı gibi uzanıyordu karlar içerisinde ve sonunda kızı orada öylece yalnız bırakarak karanlığa karıştı ruhu.
Kişilik xPietra Flavio xİtalyan xOn dört
Paola diğerlerinin tabiriyle tam bir soğuk nevaledir ve gerçekten güvendiği insanlar bir elin parmaklarını bile geçmez. Değer verdiği insanlar dışında kimseyi umursamaz, asosyal değildir ama insanlarla iletişim içerisinde olmaktan hoşlanmaz. Ayrıca kimsenin bilmediği karanlık bir tarafı vardır. Gerçek ismini kimse bilmez, bunun yanında nerede olduğunu bilmediği bir kız kardeşi olmasının yanında bir tecavüz çocuğu olarak kan durumundan da emin değil fakat yaptığı büyülerin genelde güçlü olmasından yola çıkarak safkan olduğunu tahmin etmektedir. Abisi Marcus yaklaşık bir yıl önce Rusya'da ölmüştür. Bulunduğu ülkeler nedeniyle İtalyanca, Fransızca, Rusça ve İngilizce bilmektedir.
İlişkiler; xBir rp sevglisi elbette ilginç kurgular bulabiliriz diye umuyorum. xNerede olduğunu bilmediği küçük kız kardeş, sonradan Hogwarts'da çıkar bir şekilde olayı bağlarız falan filan. xBunların dışında belirli kriterler koymuyorum işte kurgudan sonra ne isterseniz onunla gelin. xBir adet ikon, kurgu.
En son Paola Flavio tarafından Perş. Eyl. 06, 2012 10:22 am tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi | |
|
Margeaux Deschanteh Slytherin IV. Sınıf
Gerçek İsim : Esra. Kan Durumu : Safkan. Taraf : Karanlık. Mesaj Sayısı : 70 Kayıt tarihi : 03/09/12
| Konu: Geri: Flavio, Paola Perş. Eyl. 06, 2012 10:16 am | |
| Paola'nın gerçekten güvendiği kişilerden olur Marge. Yakın arkadaşlardır işte. Ekleyebiliriz bir şeyler, aklıma hiç bir şey gelmiyor. | |
|
Claudine Jones Slytherin IV. Sınıf
Gerçek İsim : Tuğçe. Kan Durumu : Melez Taraf : Tarafsız Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 04/09/12 Yaş : 28
| Konu: Geri: Flavio, Paola Cuma Eyl. 07, 2012 8:54 am | |
| Derslerde falan ortak olabiliriz? Arada sırada konuşurken konuşurken yakınlaşırlar falan. | |
|
Aurora A. R. Octavianus Mitoloji Profesörü
Gerçek İsim : Gözde Kan Durumu : Safkan Taraf : Karanlık Mesaj Sayısı : 15 Kayıt tarihi : 04/09/12 Yaş : 34
| |