give me the chocolate and nobody gets hurt

Konu: give me the chocolate and nobody gets hurt Cuma Eyl. 07, 2012 6:40 pm

Şimdi şu profiyşınsi denen zımbırtıdan çıktıktan sonra otobüsle İstanbul'dan İzmir'e geldim bir yarım saat önce filan ama siteyle böyle tekrar bir tanışmadan uyumak istemiyorum. Neyse. Esra ben. (Hayır, muhtemelen o Esra değil.) (Ama bir ihtimal olabilir de tabii.) Aralık 94'lüyüm, hala reşit değilim. (Maalesef.) Astroloji konusu açılan ortamdan ivedilikle tüyerim, hani ne ara gittim anlamazsınız bile. Uyuşturucu kullanan bir gelinciğin dikkat aralığına sahibim. (Benzetmeyi bir filmden çaldım, şahsen uyuşturucu kullanan bir gelincik tanımıyorum.) (Aslında, uyuşturucu kullanan herhangi bir varlık ya da keş olan veya olmayan herhangi bir gelincikle de tanışmış değilim.) Bu sene leyeseye girdim, Boğaziçi İktisat'a iki üç gün önce resmen kayıp yaptırmışlığım mevcut, ehe. (Bunu yavşak, sevimsiz, uyuz bir profil çizmeden söylemenin bir yolunu uyduramıyormuşum, onu da gördüm.) Babam, "Daha çok çalışsaydın daha iyisi olabilirdi." babaannem de "Üzülme kızım, o da idare eder." diyor. Yetişkinleri anlamıyorum. (Buna göre kendimi tam olarak ne saydığımdan da emin değilim şu an.) Bu hazırlık muafiyet sınav şeysine girdim mesela dün, geçemediysem bir yerlerde domates yetiştirim herhalde artık, hayır yani beş saatlik sınava bir daha girmeyi düşünmek istemiyorum, beynim haşlandı resmen. Pek fazla "filan", "şu an", "bence" ve "mesela" kullanıyorum sanırım, bu kadar uykusu olan ama uyuyamayan bir insan olmasaydım şu an geri dönüp birkaç tanesini silerdim mesela ama kim uğraşacak şimdi, uyumaya çalışmak için bile fazla bir üşengecim.

Küçükken Ruhsar izler, "ruhospu"nun "canım, tatlım" kabilinden bir şeyler demek olduğuna inanırdım. Sonra "Eşref Paşa"yı -İzmir'de semttir kendisi- okumayı sökene kadar "Eşşek Paşa" diye algıladım ki zaten "paşa"yı da soyad, bütün paşaları birbiriyle akraba sanıyordum. Hani bazen nasıl olup da on yedi yıl yaşadım diye şaşırmıyor değilim. Bir zombi saldırısı ya da uzaylı istilası durumunda ilk ölecek insanlardanım. Dolandırıcı, hırsız, kumarhane, soygun temalı her türlü kurgusal şeye hayranım ama organize bir kopya çekmişliğim bile var denemez, hani yaptığım en kanunsuz iş işportadan kalem almak (ki burada onu da her gün yapıyormuşum havası vermeye çalışmama rağmen yalnızca bir kere oldu öyle bir şey) hani işte siz düşünün. Leverage müthiş dizi, cidden, takımlarının her bir üyesine ayrı bir hayranım, hani en sevdiğim karakteri seçemiyorum içlerinden, o derece. Sonra Hustle vardı, yine dolandırıcı temalı, o da çok mükemmel diziydi ancak lanet olsun, o da bitti bu sene. (Tamam, ağlamıyorum.) Sonra sonra The Closer da izlerdim severek, Birenda Liğ Cansın ablamızın güneyli aksanına bayılarak ama o da bitti, gerçi en azından spin-off'u var, Major Crimes. The Newsroom da çok hoş, dönen politik muhabbetlerin en az bir dörtte üçünü anlamıyor olsam da. Aslında neredeyse her diziye başlamışlığım var sanırım ama üçüncü bölümden sonrasını nadir görürüm. (Hani gelincik, dikkat aralığı filan?) Bu yaza kadar Türkiye'de büyücülük eğitiminin lisans düzeyinde verilebileceğine, on bir yaşındayken Hogwarts mektubu almamamın bir muggle olduğum anlamına gelmeyebileceğine dair ufak da olsa bir umudum vardı. Bir de Deathly Hallows: Part 2'yu izleyecek cesareti hala bulamadım, çünkü o zaman gerçekten bitermiş gibi geliyor. Maymun iştahlı bir insan olarak bir sürü seriye başlamışlığım var. İblis Döngüsü pek bir güzel mesela. İkinci kitabını okumuş bir insanla Inevera'nın ne kadar müthiş olduğu hakkında konuşabiliriz. Sonra The Lies of Locke Lamora da çok güzel kitap mesela, hep dolandırıcılı hem fantastik. Öhöm, neyse, daha fazla uzatmayayım ben. Merhaba.

Adaaş! Evet aslında beraber bir adminlik geçmişimiz var ama kısa sürmüştü. Hidden Sanctuary'i hala özlüyorum (Artık site işlemediğine göre, reklam olmaz ismi, değil mi? ö.ö) Hoşgeldin diyemeyeceğim çünkü sen hepimizden önce vardın slkjshf. Ama merhaba diyeyim. Merhaba. ^.^

Uv, bir yıl geçmiş hidın'dan beri, onu fark ettim şu an. Yaşlanıyoruz anacım. Öhöm, hiddenda sizinle çalmak bir onurdu, hanımefendi. (Böyle de gereksiz Titanic göndermesi yaparım.)
O zaman o zaman ben mi hoşgeldin diyeyim? (De pek bir tuhaf kaçtı sanki o.) Ya da tekrar karşılaştığımıza memnun oldum desem daha bir şekilli olacak sanki, ehe.

Sanki boğaziçini kazanmışın gibi bir şey sezindim, boun un sınavı dündü, sanırım bugunde seviye belirleme mi ne var.
neyse ben arman

edit: zaten yazmışın boğaziçini kazandıgını xD

O proficiency denen şey cuma günüydü, seviye belirlemeyi perşembe yaptılar ki ne neden iki ayrı sınav olduğunu ne de niye düzey belirlemeyi daha önce yaptıklarını çözebilmiş değilim mesela, eheh. Bence zaten daha önce az buçuk da olsa tanışmıştık sanki, böyle sitelerde filan gördüğümü hatırlıyorum. Ehem, memnun oldum Arman. Very Happy

valla bu tanısma yerlerinin bir kötü yanı, o akdar insanla tanısıyorsunki sonra kimlerle tanıstıgını unutuyorsun.

prof daha sonra çünkü eğer önce olsaydı, kesin geçtim diye sınavdan cıkan ve sonra düzey belirlemeye girmeyen birileri olursa, ve o birileri proftan kalırsa. advance lik adamı beginner sınıfına koymasınlar dıye Smile

Eheh, o da mantıklıymış tabii. ^.^

İşte admin kadrosundan bir tek tanımadığım kişi. Neyse tanışmış olduk bu şekilde Very Happy

Ben de Hikmet. İşte Halit Bey derler, Devideki ağaç falan derler Very Happy

Memnun oldum ^^.

Hobaa o benim karakterlerimin ikizlerinden biriydi. Biz ikizdik Esra! diye göz yaşarmalarına sebep oluyorum. Şimdi Liv başkasının olsa ağlar kıskanırdım ama hatuna yakışmış bunu yapmıyorum hem onu seviyorum. Boğaziçi? Abi bekle boğaziçine gelmiyorum ama seneye yanındayım. Arkadaş edinme benle takılacak her gece bar bar dolaşacağız asdfg. Neysee admineem hoş geldin desem saçma olacak ama olsun çok özledim seni <3

Gabriel R. L. Churchill demiş ki:: İşte admin kadrosundan bir tek tanımadığım kişi. Neyse tanışmış olduk bu şekilde Ben de Hikmet. İşte Halit Bey derler, Devideki ağaç falan derler Memnun oldum ^^.

Ben site açıldıktan hemen sonra hafiften sırra kadem basınca tanışamamış olabiliriz, ehey. Very Happy

Konuşmadık ama takımlarını görüp bir karış açık bir ağız ve hayranlıkla bakmışlığım var mesela onlara. Ben de memnun oldum efenim.

Euterpe Châtillon demiş ki:: Hobaa o benim karakterlerimin ikizlerinden biriydi. Biz ikizdik Esra! diye göz yaşarmalarına sebep oluyorum. Şimdi Liv başkasının olsa ağlar kıskanırdım ama hatuna yakışmış bunu yapmıyorum hem onu seviyorum. Boğaziçi? Abi bekle boğaziçine gelmiyorum ama seneye yanındayım. Arkadaş edinme benle takılacak her gece bar bar dolaşacağız asdfg. Neysee admineem hoş geldin desem saçma olacak ama olsun çok özledim seni <3

Ben o karakterler hangi sitedeydi onu hatırlamıyorum yalnız mesela. *kafasını masaya vurur* Uu, beklerim ki çok müthiş olur, ben de o zamana kadar ufaktan yer yön öğrenirim herhalde filan. Oy oy, hoş buldum diyeyim ben de o zaman.