Claudine Jones Slytherin IV. Sınıf
Gerçek İsim : Tuğçe. Kan Durumu : Melez Taraf : Tarafsız Mesaj Sayısı : 25 Kayıt tarihi : 04/09/12 Yaş : 28
| Konu: claudine. Cuma Eyl. 07, 2012 7:15 am | |
| Ad&Soyad: Claudine Jones -isimdeğişikliğinebaşvuracağım- x. Amortentia kişiye en çekici gelen şeylerin kokusuna sahiptir. Sizin Amortentia'nız nasıl kokuyor? -Vanilya x. Katlanmasını en zor bulduğunuz şey nedir? -Gereksiz konuşan insanlar x. Derse giderken yerde bir arkadaşınızın günlüğünü fark ediyorsunuz, ne yaparsınız? -Alıp daha sonra okumak için çantama atarım ve ona hiç bahsetmem. x. Kütüphanenin Yasak Bölümü'nden bir kitap almanız gerekiyor, nasıl yapacaksınız? -Yasak bölüm ise zaten çoktan girmek için bir yolunu bulmuşumdur. Girerim. x. Hogwarts mektubunu aldığınız an ne düşündünüz? -Ailemi gururlandırmam gerektiğini. x. Bir iksir icat edebilecek olsaydınız size aşk mı, güç mü, bilgelik mi yoksa şöhret mi verecek olanı seçerdiniz? -Güç. x. En çok nefret ettiğiniz düşmanınız yanınıza gelse, "Sana kötü davrandığım için özür dilerim. Hadi arkadaş olalım." dese ne yapardınız? -Olmayacağını söylerim. x. Müdürü beklerken odasındaki ilginç aletlerden birini kırdınız! Muhtemelen çok değerli de bir aletti. Müdür gelene kadar birkaç dakikanız var. Aklınızdan neler geçiyor? -Bir şekilde bunu gizlemeye çalışırım, gizleyemezsem suçu başkasına atarım. Örnek RO: - **:
Yatağımda dönüyorum , evet uyanığım ama gözlerim açılmıyor. İçimde büyük bir mutsuzlukla bir daha dönüyorum. Kulağıma çığlıklar doluyor , ağlayışlar , onları affetmemizi söyleyen yakarışlar. Gözlerimin dolduğunu hissediyorum , sonra kendimi toparlıyorum , ellerimle gözlerimi bulup siliyorum onları. Aptallaşma Valerie. Aşağıdan Joseph'in mutlu kahkahalarını duyuyorum. Aşağıdan?! En son hatırladığımda salondaydım. Gözlerimi zorluyorum ve ilk defa rica ediyorum onlara açılmaları için. Belki ilk kibarlığımdan , belki de artık benimle oynamaktan bıktıklarındandır açılıyorlar. Kendimi odamın tanıdıklığıyla bütünleşmiş halde buluyorum. Üstüm örtülmüş , saçlarım rahat bir biçimde toplanmış bir şekilde yatağımdayım. Jacob. Ona bir kez daha aşık oluyorum. Evet. Saate bakıyorum. 19.45. Aşağıdan Joseph'in sesini duyuyorum , beni uyandırmaya geliyor olmalılar. Gözlerimi yine kapatıyorum. Oğlum neşeyle odaya giriyor. Saçlarımı okşayıp yanağıma kocaman , şapırtılı bir öpücük konduruyor. Jacob'ın uyandığımı anladığını biliyorum , ama oğlum bunu bilmiyor. Sanki yeni kalkmışçasına mahmurca gülümsüyorum. O da neşeyle babasına dönüyor. Gözgöze geliyoruz. Gülümsüyor. Mutlu olduğumuz haftasonlarından birindeyiz. Gerçek bir aile gibi. Bunun için ikimizde çok uğraştık evet , ama başardıkta. Oğlumun elini tutuyorum ve doğruluyorum. Sonra ikisini de kışkışlayıp , dolabıma ilerliyorum. Günün devamı için Jacob'un en sevdiği elbisemi çıkarıyorum. Dizlerimin hemen üstünde biten kabarık bir eteği olan , üstü tamamen vücuduma yapışık , siyah bir elbise. Onun altına demir ince topuklu çizmelerimi giyiyorum. Dudaklarımı kan kırmızısı rujumla süslerken , siyah farımı da gözlerime sürüyorum. Maskaramı da bir yerlerden bulup , kirpiklerimle dans ettirircesine sürüyorum. Son defa kendime aynadan bakıp gülümsüyorum. Yüzümde bir pürüz olup olmadığını da incelerken , bulamayınca daha da bir büyüyor gülümsemem. Bu sefer oğlumun en sevdiği parfümü sıkarken , güzel kokuyla derin bir nefes alıyorum. Son olarak odama bir göz atıp çıkıyorum. Merdivenleri yavaş yavaş inerken tabloları inceliyorum. Bazıları bana selam verirken , onlara gülümsemekle yetiniyorum. Salona girdiğim anda Joseph ve Jacob'ın bakışlarını üzerimde hissediyorum. Jacob gülümseyerek bana bakarken , bende ona gülümsüyorum. Joseph'in yanına oturduğumda gülümseyerek ona bakıyorum. O ise heyecanla konuşuyor.
'' Benim en sevdiğim parfümü sıkmışsın! ''
Heyecanına gülümseyerek saçlarını karıştırıyorum ve yemeğime dönüyorum. En sevdiğim yemeği gördüğümde hafifçe gülümsüyorum ve bakışlarımı yine ikisine kaldırıyorum bir an. Yemeğimden bir çatal aldığımda memnuniyetimi belirten bir ses çıkarıyorum ve gözlerimi kapatıyorum bir an. Sonra yine yemeğimi yemeye devam ediyorum ve arada Josephle gözgöze geliyoruz. Yemeğimi bitirip arkama yaslanırken , Jacob gülümsüyor.
'' Bugün Domuz Kafasına gidelim mi? Ne dersin? ''
Dudaklarım hafifçe yukarıya doğru kıvrılırken cevaplıyorum onu.
'' Niye olmasın? ''
Joseph'in yanağına bir öpücük kondurarak , Jacob'ın koluna giriyorum. İkimiz de aynı anda sessiz bir büyüyle , o bilindik sıkışıklık hissinin içinde buluyoruz kendimizi. Bu sefer daha yavaş geçiyoruz sanki.
Bir süre sonra kendimizi Domuz Kafa'sının önünde buluyoruz. Etraftan şaşkın yüzleri seçebiliyorum. Hafifçe gülümseyerek Jacob'ı yavaşça içeriye doğru çekiştiriyorum. Domuz Kafa'sının o bunaltıcı havası bile bana normalden daha ferah geliyor. Bir an Jacob'ın hafifçe kasıldığını hissediyorum. Bana öyle geldiğini düşünsem de , gözleri benle buluşuyor ve kendini sıkarak gülüyor. Onu tanıyorum. Canı bir şeylere sıkıldı. Kaşlarımı çatarak barı süzerken , gözlerim onunla buluşuyor. Ve anında kısıyorum gözlerimi. Ah bu sürtükte buradaymış.Marevell Joubert. Gözlerindeki tehditi görebiliyorum. İçkili olmalı. Yanındaki Maria'ya göz kırpıyorum. Ardından gayet flörtöz bir gülüşle Jacob'ın kulağına fısıldıyorum. Aslında amacım ona Jacob'ı sahiplendiğimi göstermek , o da bunu anlıyor. Bakışlarından hissediyorum. Bu sefer dudaklarımı zehir dolu bir gülümsemeyle kıvırırken , ona aşağılayıcı bir bakış atmayı da unutmuyorum.
Aslında daha farklı bir şekilde karşılaşsaydık, birbirimizle çok iyi anlaşacağımızda hiç şüpheye yer yoktu. Bakışlarımızdaki anlamı çok iyi anlıyorduk, mesela şuan beni ölü görmenin ona tüm acılarını unutturacağını biliyorum, ama elbette böyle bir şey gerçekleşmeyecek. O da bunu çok iyi biliyor, belki de bu yüzden önündeki büyük bardağı tek dikişte boş bir şekilde yerine bırakıyor. Maria endişeyle bir şeyler söylese de Marevell onu dinlemiyor, kadehini ikimize kaldırıp zehir gibi bir gülümsemeyle yeniden önüne dönüyor.
Neyseki bir sorun çıkarmadı diye düşünerek ondan oldukça uzak bir yere oturuyoruz. Keyfimiz yavaş yavaş yerine gelirken, gülüşerek sohbet etmeye başlıyoruz.
*Online bir rpgden olduğu için sonu yarım.. =) | |
|
Dungeon Master Yönetici
Mesaj Sayısı : 76 Kayıt tarihi : 04/08/12
| Konu: Geri: claudine. Cuma Eyl. 07, 2012 7:47 am | |
| Slytherin IV. Sınıf! Potter's Diary RPG'ye Hoşgeldiniz. | |
|